Ana içeriğe atla

MÜSLÜMAN OLAN KİŞİ , NOELİ KUTLAYAMAZ..


Yılbaşı bir hristiyan geleneğidir.Hristiyanlar Aralık ayının son ongününü bayram olarak kutlar.O günlerde şarap içmek,eğlence düzenlemekonlara göre sevaptır.
Yani dinlerinin gereğini yapmaktadırlar.Onlar bu kutlamaları yılbaşınıkutlama amaçlı değil, dinleri o gün kutlama yapılmasını emrettiği için yaparlar.İsa'nın yeryüzüne ineceğine ve indiği zaman en güzel süslenmiş çamağacının üzerine ineceğini düşündükleri için. çam ağacını süslerler veher sene onun yeryüzüne inişini beklerler.dolayısıyla da bir hristiyan adeti olan ve saçma sapan bu inanışasahip çıkanlar ise biz müslümanlarız.Yılbaşı gecesi eğlenip,çam ağacı süsleyen,hindi kesenmüslümanlar.bunları yapmasa bile en azından yeni yılınız kutlu olsundiyen müslümanlar acaba neyi kutluyorlar.Yeni yılı mı? kime göre yeniyıl.Bize göre desek bizde böyle bir yeni yıl yok.Bizim hicri yılımızvar.
Hristiyanların yeni yılını mı.?Oda olamaz çünkü onlar yeni yılı değilİsa'nın doğumunu ve yeryüzüne iniceği günü kutluyorlar.Peki bu durumdabiz terazinin hangi tarafındayız ve neyi temsil ediyoruz.düşündürücübir durum.Ya ne olduğumuza karar veremedik yada olduğumuz durumdanmemnun değiliz.Aklımızı başımıza almamız şart.
hristiyanlara,kafirlere ,münafıklara benzeme konusundaki bir kaç ayetikerime:
1. "İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın ve ALLAH'tan korkup sakının..." ( Mâide (5) 2. )
2. "Zulüm yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. sizin ALLAH'tan başka velileriniz de yoktur sonra yardım dagöremezsiniz. (Hûd (ll) 113.)
3. "O (ALLAH) size Kitapta : " ALLAH'ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay, edildiğini isittiğinizde, onlar bir başka söze geçipdalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz"diye indirdi. Doğrusu ALLAH münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır". ( Nisâ (4)
"Kim herhangi bir gruba benzeşirse o da onlardandır ".(Ebu Davûd,Libas 4; Müsned N/50.)
Özellikle bu hadis-i şerif çok önemli psiko-sosyal gerçeklere işareteder. Şekli benzeşmenin sonuçta itikadı benzeşmeye götüreceğini anlatır. Mağlupların galipleri taklid etme psikolojisi yaşadıklarını anlatır. Sonuç şudur: İnsan ancak sevdiğini, takdir ettiğini ve büyükgördüğünü taklit eder. Şekli taklit itikadi taklide götürür.
1. Yılbaşı gibi başka inançların şiari olan günlere, o güne tazîm vekutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek vehediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi vb. almak, yemek, ziyafetçekmek, aynı maksatla bu tür kutlamalara katılmak küfürdür. Bunuyapmış ve tevbe etmemiş bir insanın imanından, nikahından,ibadetlerinin boşa gitmesinden korkulur.
2. Böyle zamanlarda, böyle zamanlara has hindi vb. şeyleri sırf gıdalanmak için almak, PTT'nin ucuz hizmetinden yararlanmak için tebrikleşmek küfûr değilse de, onlara (isteyerek şirk yapanlara)benzeme ve onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru göstermeanlamı taşıdığından tehlikeli ve mahzurludur. müslümanların, hangi maksatla olursa olsun, o günlere mahsus birşey yapmamaları gerekir.
(NOT:İsa isminin başına HZ. kelimesini ve sonuna da A.S kelimesini koymadım çünkü,bizim ALLAHın oğlu olan ve değiştirilmiş incile sahipolan bir isa'mız yok.Onların inandığı kişi sadece İsa'dır ve saygıduyulmaya layık biri değildir.
Bizim ALLAH'ın peygamberi olarak kabul ettiğimiz kişi HZ.İsa(a.s)'dırve saygıyı hakeden kişide o'dur.Aralarında dağlar kadar fark vardır.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALLAH(CC) BİRŞEY VERMEK İSTEMESEYDİ İSTEMEYİ VERMEZDİ..

DUA EDELİM ARKADAŞLAR...AMA ADABINA UYGUN OLARAK.. Allâh'ım, Sana sonsuz hamd ü senâlar; Habîbin Efendimiz Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e O'nun âl ve ashâbına gönülden salât ve selâmlar... Allâh'ım, benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın, ben Sen'in kulunum. Elimden geldiğince Sana verdiğim kulluk sözü üzerindeyim; işlediğim hata, günah ve kötülüklerden Sana sığınırım. Bana olan nimetlerini ve bu nimetlere karşı benim günah ve kusurlarımı itiraf ediyor, beni bağışlamanı diliyorum. Sen'den başka günahları bağışlayacak yoktur. Allâh'ım, dînim, dünyam, çoluk çocuğum ve malım içinde sağlık ve âfiyetle yaşamamı nasib eyle. Allâh'ım, vücuduma sağlık ver, Sen'in yolunda hizmet edeyim, kulağıma sağlık ver, hakikati işit...

ASLAN İLE TİLKİNİN HİKAYESİ......

TİLKİYİ AKILLI YAPAN, ASLANIN APTALLIĞI OLMASIN.. Ormanlar Kralı Aslan ve Kurnaz Tilkinin ibretli hikayesini tüyleriniz ürpererek okuyacaksınız..Ama ders çıkarırmısınız , orasını bilemem..İşte Hikayemizin başlangıç noktası.... Günlerden birgün, vahşi ormanların birinde, havanın puslu ve bir o kadar da ihtişamlı görüntüsü altında gezintiye çıkan bay TİLKİ, aç mı aç,susuz mu susuz, halsiz mi halsiz, bitkin mi bitkin bir şekilde şöyle düşünmüş.... --- Acaba karnımı doyuracak bir yemek bulabilir miyim? demiş..ve 50 mt.ileride yerde büyük bir et parçası görmüş.. Birden çok sevinmiş ve koşarak etin başına varmış.. Ama TİLKİ bu ya..hemen atlamamış etin üzerine...Ön ce bir kolaçan etmiş etin etrafını...Bakmış ki etin altında bir tuzak kurulu....Eti kaldırdığı an alttaki bomba patlayacak ve TİLKİ hayata gözlerini yumacak..TİLKİ uyanık ve zeki..ama diğer yanda aç ve sersefil vaziyette...Gözü hem gelende gidende hem de ette... Çekilmiş kenara ve beklemeye başlamış... Tam o sırada oradan ASLAN geç...
İDARECİ NASIL OLMALI??? Hz. Peygamber (s.a.v.) iki kişi bile olsak, birimizin yönetme sorumluluğunu üstlenmesini tavsiye etmiştir. Küçük büyük bütün toplumlar, bir yönetilen-yöneten, ast-üst hiyerarşisine dayanmak durumundadır. Toplumsal yapılanmada görev, yetki ve sorumlulukların zorunlu kıldığı farklı mevkiler vardır. Kaçınılmaz olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapacaktır. "Bu birileri niçin ben olmayayım" diye düşünebilir insan. Kendini bir makama daha layık görebilir, diğer insanlardan daha iyi hizmet vereceğini zannedebilir. Fakat , makam taleplerinin arkasında kendini başkalarından üstün görme, bencillik, takdir edilme duygularının, yahut çıkar sağlama, şöhret ve daha rahat yaşama niyetinin olması da mümkündür. Hatta kişi bu süflî duygu ve hesapların farkında bile değildir çoğu zaman. İşte bu yüzdendir ki, MAKAM SEVGİSİ denilen kalp illeti ince bir meseledir. Fıtrî bir duyguyu, mükemmelleşme arzusunu istismar eder. Masum görünür ama çok t...