Ana içeriğe atla

HER İNSANIN AYRI BİR DÜNYASI VARDIR...


Herkesin dünyasına saygı duymalıyız. Hiç kimseyi yaşayışından dolayı hor görmemeliyiz. Her insanın gecesi vardır,gündüzü vardır. Her insan 4 mevsimi yaşar bünyesinde. Yazı vardır,baharı vardır. Güzü vardır kışı vardır. Bazen yağmur damlası gibi gözlerinden yaşlar akar bazen güneşin ışıltısı gibi gözlerinin içi parlar. Bazen kıraç topraklar gibi kalır susuz bazen de ümitsiz bekleyişlerle sabahı eder uykusuz. İnsanoğlu topraktan yaratılmıştır. Ama sulandırılmış topraktan yani çamur dediğimiz balçıktan. Dedik ya her insanın doğası farklıdır. Kimi verimli topraklar gibidir. Herkese faydası dokunur.Herkes ondan faydalanmak ister. Kimi de sertleşmiş killi toprak gibidir..Önyargılıdır.Kimseyi beğenmez. Ama bunlar doğadaki kaçınılmaz olaylardır. İşte her insanda ayrı bir cevher vardır. Çirkini göreceksin ve güzelin kıymetini bileceksin. Geceyi göreceksin ve gündüzün kıymetini bileceksin. Fakirliği göreceksin ki zengin olduğunda elindeki malın kıymetini bileceksin. Velhasıl bu örnekler böylece uzaar ve gider...

Aziz Sarıkanın yazılarını okumak isteyenler bu sitemizi takip edebilirler. Her hafta Mahmutlar Post gazetesini alıp okuyabilirler. Allahın yarattığı her şey değerlidir.Ama insan olmak veya insan olarak kalıp insan gibi yaşayabilmek bambaşka bir lütuftur.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
ağzınıza dilinize sağlık.gerçekten güzel yorumlar tebrik ediyorum

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALLAH(CC) BİRŞEY VERMEK İSTEMESEYDİ İSTEMEYİ VERMEZDİ..

DUA EDELİM ARKADAŞLAR...AMA ADABINA UYGUN OLARAK.. Allâh'ım, Sana sonsuz hamd ü senâlar; Habîbin Efendimiz Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e O'nun âl ve ashâbına gönülden salât ve selâmlar... Allâh'ım, benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın, ben Sen'in kulunum. Elimden geldiğince Sana verdiğim kulluk sözü üzerindeyim; işlediğim hata, günah ve kötülüklerden Sana sığınırım. Bana olan nimetlerini ve bu nimetlere karşı benim günah ve kusurlarımı itiraf ediyor, beni bağışlamanı diliyorum. Sen'den başka günahları bağışlayacak yoktur. Allâh'ım, dînim, dünyam, çoluk çocuğum ve malım içinde sağlık ve âfiyetle yaşamamı nasib eyle. Allâh'ım, vücuduma sağlık ver, Sen'in yolunda hizmet edeyim, kulağıma sağlık ver, hakikati işit...

ASLAN İLE TİLKİNİN HİKAYESİ......

TİLKİYİ AKILLI YAPAN, ASLANIN APTALLIĞI OLMASIN.. Ormanlar Kralı Aslan ve Kurnaz Tilkinin ibretli hikayesini tüyleriniz ürpererek okuyacaksınız..Ama ders çıkarırmısınız , orasını bilemem..İşte Hikayemizin başlangıç noktası.... Günlerden birgün, vahşi ormanların birinde, havanın puslu ve bir o kadar da ihtişamlı görüntüsü altında gezintiye çıkan bay TİLKİ, aç mı aç,susuz mu susuz, halsiz mi halsiz, bitkin mi bitkin bir şekilde şöyle düşünmüş.... --- Acaba karnımı doyuracak bir yemek bulabilir miyim? demiş..ve 50 mt.ileride yerde büyük bir et parçası görmüş.. Birden çok sevinmiş ve koşarak etin başına varmış.. Ama TİLKİ bu ya..hemen atlamamış etin üzerine...Ön ce bir kolaçan etmiş etin etrafını...Bakmış ki etin altında bir tuzak kurulu....Eti kaldırdığı an alttaki bomba patlayacak ve TİLKİ hayata gözlerini yumacak..TİLKİ uyanık ve zeki..ama diğer yanda aç ve sersefil vaziyette...Gözü hem gelende gidende hem de ette... Çekilmiş kenara ve beklemeye başlamış... Tam o sırada oradan ASLAN geç...
İDARECİ NASIL OLMALI??? Hz. Peygamber (s.a.v.) iki kişi bile olsak, birimizin yönetme sorumluluğunu üstlenmesini tavsiye etmiştir. Küçük büyük bütün toplumlar, bir yönetilen-yöneten, ast-üst hiyerarşisine dayanmak durumundadır. Toplumsal yapılanmada görev, yetki ve sorumlulukların zorunlu kıldığı farklı mevkiler vardır. Kaçınılmaz olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapacaktır. "Bu birileri niçin ben olmayayım" diye düşünebilir insan. Kendini bir makama daha layık görebilir, diğer insanlardan daha iyi hizmet vereceğini zannedebilir. Fakat , makam taleplerinin arkasında kendini başkalarından üstün görme, bencillik, takdir edilme duygularının, yahut çıkar sağlama, şöhret ve daha rahat yaşama niyetinin olması da mümkündür. Hatta kişi bu süflî duygu ve hesapların farkında bile değildir çoğu zaman. İşte bu yüzdendir ki, MAKAM SEVGİSİ denilen kalp illeti ince bir meseledir. Fıtrî bir duyguyu, mükemmelleşme arzusunu istismar eder. Masum görünür ama çok t...