Ana içeriğe atla
  2. ERBAKAN DÖNEMİ BAŞLIYOR..
  YENİ PARTİ  2018 ‘DE KURULUYOR…

Erbakan vakfı Alanya Şube başkanı Aziz Sarıkan ,  Milli görüş lideri ve Erbakan vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan ile yaptıkları görüşmenin detaylarını Alanya basını ile paylaştı.
Dr. Fatih Erbakan, yapılan görüşmede, güçlü bir Türkiye ve İslam birliğinin kurulabilmesi için yola çıktıklarını belirterek, adil bir dünya kurulmasının Milli Görüş ile mümkün olacağını söyledi.
Babası Necmettin Erbakan'ın siyasi mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyen, aldanmayan ve aldatmayan bir lider olduğunu ifade eden Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Kurmuş olduğu Milli Görüş partilerinden bir tanesi kapatıldığı zaman Erbakan Hoca'mıza 'Hocam şimdi ne yapacağız?' derler. Erbakan Hoca'mız meşhur tarihi cevabında, 'Yapacağımız şey çok açıktır. Nasıl ki abdestimiz bozulduğunda yeniden abdest alıyorsak şimdi de aynısını yapacağız.
Yeni partimizi kurarak abdestimizi tazeleyeceğiz.' demiştir. Aynı şekilde biz de abdestimiz bozuldu diye farz namazı terk edecek değiliz. Biz de Erbakan Hoca'mız gibi abdestimizi tazeleyeceğiz, kaldığımız yerden devam edeceğiz."

'İLK VAKİT NAMAZINDAN ÖNCE...'

Erbakan, Anadolu'yu yeniden karış karış, köy köy, ilçe ilçe dolaşacaklarını belirterek, "Yeniden milletimize gideceğiz ve milletimizden söz hakkımızı alacağız. Çünkü milletimiz ve İslam alemi adına söyleyecek çok sözümüz, yapacak çok işimiz, atacak çok adımlarımız var." dedi. 
"Akıllarda, 'Abdestinizi ne zaman tazeleyeceksiniz' sorusunun belirebileceğini" dile getiren Erbakan, "
Bundan sonraki ilk vakit namazından önce abdestimizi tazelemiş olacağız." şeklinde konuştu. 

TABELA PARTİLERİYLE KAYBEDECEK VAKTİMİZ YOK.
Siyonist kuruluş ve vakıflarla mücadele etmek yerine Erbakan Vakfı ile uğraşanlar olduğunu savunan Erbakan, "Erbakan Vakfı’na kafayı takanlarla daha fazla kaybedecek vaktimiz yoktur. Ellerinde tuttukları Milli Görüş markasının patenti dışında Milli Görüş adına söyleyecek ve yapacak bir şeyleri kalmamış olanlarla daha fazla vakit kaybetme lüksümüz yoktur" ifadelerini kullandı.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALLAH(CC) BİRŞEY VERMEK İSTEMESEYDİ İSTEMEYİ VERMEZDİ..

DUA EDELİM ARKADAŞLAR...AMA ADABINA UYGUN OLARAK.. Allâh'ım, Sana sonsuz hamd ü senâlar; Habîbin Efendimiz Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e O'nun âl ve ashâbına gönülden salât ve selâmlar... Allâh'ım, benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın, ben Sen'in kulunum. Elimden geldiğince Sana verdiğim kulluk sözü üzerindeyim; işlediğim hata, günah ve kötülüklerden Sana sığınırım. Bana olan nimetlerini ve bu nimetlere karşı benim günah ve kusurlarımı itiraf ediyor, beni bağışlamanı diliyorum. Sen'den başka günahları bağışlayacak yoktur. Allâh'ım, dînim, dünyam, çoluk çocuğum ve malım içinde sağlık ve âfiyetle yaşamamı nasib eyle. Allâh'ım, vücuduma sağlık ver, Sen'in yolunda hizmet edeyim, kulağıma sağlık ver, hakikati işit...

ASLAN İLE TİLKİNİN HİKAYESİ......

TİLKİYİ AKILLI YAPAN, ASLANIN APTALLIĞI OLMASIN.. Ormanlar Kralı Aslan ve Kurnaz Tilkinin ibretli hikayesini tüyleriniz ürpererek okuyacaksınız..Ama ders çıkarırmısınız , orasını bilemem..İşte Hikayemizin başlangıç noktası.... Günlerden birgün, vahşi ormanların birinde, havanın puslu ve bir o kadar da ihtişamlı görüntüsü altında gezintiye çıkan bay TİLKİ, aç mı aç,susuz mu susuz, halsiz mi halsiz, bitkin mi bitkin bir şekilde şöyle düşünmüş.... --- Acaba karnımı doyuracak bir yemek bulabilir miyim? demiş..ve 50 mt.ileride yerde büyük bir et parçası görmüş.. Birden çok sevinmiş ve koşarak etin başına varmış.. Ama TİLKİ bu ya..hemen atlamamış etin üzerine...Ön ce bir kolaçan etmiş etin etrafını...Bakmış ki etin altında bir tuzak kurulu....Eti kaldırdığı an alttaki bomba patlayacak ve TİLKİ hayata gözlerini yumacak..TİLKİ uyanık ve zeki..ama diğer yanda aç ve sersefil vaziyette...Gözü hem gelende gidende hem de ette... Çekilmiş kenara ve beklemeye başlamış... Tam o sırada oradan ASLAN geç...
İDARECİ NASIL OLMALI??? Hz. Peygamber (s.a.v.) iki kişi bile olsak, birimizin yönetme sorumluluğunu üstlenmesini tavsiye etmiştir. Küçük büyük bütün toplumlar, bir yönetilen-yöneten, ast-üst hiyerarşisine dayanmak durumundadır. Toplumsal yapılanmada görev, yetki ve sorumlulukların zorunlu kıldığı farklı mevkiler vardır. Kaçınılmaz olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapacaktır. "Bu birileri niçin ben olmayayım" diye düşünebilir insan. Kendini bir makama daha layık görebilir, diğer insanlardan daha iyi hizmet vereceğini zannedebilir. Fakat , makam taleplerinin arkasında kendini başkalarından üstün görme, bencillik, takdir edilme duygularının, yahut çıkar sağlama, şöhret ve daha rahat yaşama niyetinin olması da mümkündür. Hatta kişi bu süflî duygu ve hesapların farkında bile değildir çoğu zaman. İşte bu yüzdendir ki, MAKAM SEVGİSİ denilen kalp illeti ince bir meseledir. Fıtrî bir duyguyu, mükemmelleşme arzusunu istismar eder. Masum görünür ama çok t...