Ana içeriğe atla

Kayıtlar

RAMAZAN-I ŞERİF AYINA GİRERKEN .....

SERT İSLAM, LAYT İSLAM TEKERLEMESİ? İslam; Allah yapısıdır. Dünya ve ahiretin saadet programıdır. Ne gereksiz bir fazlalığı, ne de yetersiz bir noksanlığı bulunmamaktadır. İslam dini bir bütündür ve tastamamdır. Ona dışarıdan bir şey katmaya veya bir şey çıkarmaya kalkışmak sapıklıktır, fıtrat dinini bozmaktır. İslam, baştan sona Hak’tır, hayırdır… Hepsi; herkes için ve her zaman lazımdır. Kur’an; değişen ve gelişen bütün şartlara ve ihtiyaçlara uygun çözüm ve çareler üretmek üzere başvurulacak temel ve genel kaynak ve dayanak anlamında “Mutlak deliller” içermektedir. Hz. Peygamberin (sav) sünneti ise, bu “emir”lerin nasıl ve ne maksatla uygulanmasının şeklini ve taktiğini öğretmektedir. İslamın, maalesef dikkatlerden kaçan en önemli iki özelliği: 1- Hükümette CUMHURİYET dönemini 2- Hukukta ise İÇTİHAT dönemini getirmesidir. Son zamanlarda gündeme getirilen ve sık sık dillendirilen “Sert İslam, Layt İslam” gibi yakıştırmalar da tamamen yanlıştır ve yanıltıcıdır. Allah’ın her...

MÜSBET VE MENFİ DEĞİŞİMLER VARDIR TARİHTE..

TAYYİB BEY’İN TABİATI VE AKP’NİN AYARSIZ PALAVRALARI Her Sözünden Geri Adım Attı “Bir bölen olmayacağım… FP içinde bir parçalanma, bölünme gerçekleşmez. Boşuna beklemesinler” [1] diyen Recep Tayyib Erdoğan ve “Bizler birlik ve beraberliğin garantisiyiz. Fazilet Partisi; bölüme ihtimali hiç bulunmayan; ama büyüme istidadı en yüksek olan partidir” [2] Diyen Abdullah Gül, her dönemde olduğu gibi, o gün de bu sözlerinde samimi değillerdi. Tabanlarına, teşkilatlarına ve bütün topluma karşı yalan söylemek ve sözünden dönmek, bunların âdetiydi. 8 Eylül 2000 tarihinde FP Genel Başkanı Sn. Recai Kutan’la İstanbul’da görüşmesinin ardından bir basın bildirisi dağıtan Recep Tayyib Erdoğan “Benim Yeni oluşum girişimlerim ayrı bir parti kurma gayreti sanılmamalıdır. FP camiası ile benim, son derece sıkı, sıcak ve asla kopmayacak bağlarımız vardır” demişti... Ama hepsini unutuverdi… Tükürdüklerini yalayıp yutuverdi. 1992 yılında yaptığı bir konuşmada “Tek korktuğum ve uzak durduğum, bizim...

AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR....AMA İNSAN BİR BÜTÜNDÜR...

DIŞ POLİTİKADA AKIL, PSİKOLOJİ VE TAVİZSİZLİK Dış politikayı yönlendiren çevrelerin, yani en başta Hariciyecilerin sık sık seslendirdikleri bir düşünce vardır. Buna göre, bir ülkenin dış politika gücü ve izleyebileceği dış politika seçenekleri, yalnızca onun siyasi, ekonomik ve askeri gücü ve bir de sahip olduğu stratejik konum tarafından belirlenir. Bu mantığın doğal sonucu şudur: Siz, ancak sahip olduğunuz güç ile etrafınızdaki güçlerin kesişiminden ortaya çıkan sabit bir dış politika izleyebilirsiniz. Mevcut şartlar, ülkeyi yönetenlere fazla bir strateji tercihi imkanı vermez. Aynı düşünce, şu sonucu da beraberinde getirmektedir: Bir ülkenin, örneğin Türkiye`nin, değiştirilmesi mümkün olmayan dış politika zorunlulukları vardır ve başa hangi hükümet geçerse geçsin, bu zorunluluklara uymak durumundadır. Kısacası, Hariciyecilerin dedikleri şudur: "Mevcut şartlar, tek bir dış politika şablonu ortaya çıkarmaktadır ve biz de bu şablonun gerektirdiği politikaları aynen uygulu...

HERKESİN BİR HESABI VARSA, ALLAH' IN(CC) DA BİR HESABI VARDIR..

KUVVET VE KUDRET SAHİBİ YALNIZ CENAB-I ALLAH`TIR ŞER MAKSADI İÇİN DÜZEN KURANLAR Kur`an-ı Kerim`de Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Gerçekten onlar düzenlerini kurmuşlardı. Halbuki dağları oynatacak olsa bile bu düzenleri hep Allah`ın elindeydi..." (İbrahim Suresi – 46) Çepeçevre sarmıştır Allah onları. Tuzaklarını da. Dağları bile yerinden oynatacak güçte ve kuvvette oyunlar ve tuzaklar hazırlasalar da yine Allah`ın elindedirler. Dağ hem ağırlığın simgesi, hem de katılığın işaretidir. Hareket ettirip yerinden oynatmak ifadesi ise imkânsızlığı dile getirmektedir. Ama böyle de olsa onların hilesi ve oyunu Allah`a meçhul değildir. Kudreti İlâhînin uzanamayacağı kadar uzak, gizli değildir. Hayır Allah her şeyin yanında hazır ve nazırdır ve dilediği gibi hareket eder: "Sakın Allah`ın Peygamberlerine verdiği vaadinden cayacağını sanma. Muhakkak Allah Aziz`dir, intikam sahibidir..." (İbrahim Suresi-47) Şu halde bu tuzakların ve bu oyunların hiç bir tesiri yoktur. Allah...

DÜNYADAN HABERSİZ KALMAYIN .....

GDD (GİZLİ DÜNYA DEVLETİ) İşte yukarıda (Siyonizmin idealleri) başlığı altında belirtilen idealler doğrultusunda 3000 yıllık bir ilerleme ve son 400 yılda kapitalizmin yeryüzünde yayılmasıyla FAİZ yoluyla ve yeşil bir kâğıt olan (doları) dünya parası yapıp istedikleri kadar para basmak suretiyle elde ettikleri astronomik zenginlikleri vasıtasıyla kendi tahakkümleri altına almak için plânlı, programlı çalışan bu kimseler bugün fiilen ve hukuken ilan edilmiş bir Dünya Devletini henüz kuramamış iseler de artık aynen böyle bir devlet varmış gibi GDD (Gizli Dünya Devleti) ni oluşturmuş bulunmaktadırlar. Bu GDD (Gizli Dünya Devleti)`nin ne olduğunu anlamak için bugün (Dünya parası) haline getirilmiş olan (Dolar) in üzerindeki resimlere bakmak ve bunların gerçek manalarını bilmek kâfidir. GDD DÜNYAYI NASIL KONTROL EDİYOR? ABD Dolarının üzerine 1933 yılında Roosevelt tarafından Şekil 1`deki ehram yerleştirilmiştir. Bu ehram GDD`nin dünyayı nasıl kontrol ettiğini gösteren karakteristik bir ...