Ana içeriğe atla

HER AN SİZE DE UĞRAYABİLİRLER...DİKKATLİ OLUN...

MİSYONERLİK CİRİT ATIYOR...

TSR Ulusal Dayanışma-Araştırma ve Bilgi

Grubu tarafından yapılan araştırmalara göre bazı Hıristiyan topluluklarının dini ağırlık olarak Türkiye'de 11 hedef bölgesi göstererek misyonerlik yapmaya çalıştıkları açıklandı.


Araştırmaya göre bazı Hıristiyan Toplulukların Dini Ağırlık Olarak Türkiye'deki Hedef Bölgeleri şunlar:

1-)Kostantinapol Dini Metropolitligi;Fener Rum Ortodoks Ekümenliği Ana Merkez İstanbul Fener ve Balat Özerk Bölge

2-)Kapadokya Özerk Hıristiyanlık Kutsal Bölgesi;Nevşehir Göreme Bölgesi

3-)Kilikya-Que Ermeni Özerk Bölgesi Bölgesi ;Ermeni Metropollüğü Adana,Antakya

4-)Mardin Süryani Metropol Bölgesi;Deyr ül Zaferen Manastırı Bölgesi

5-)Bergama-İda ( Kazdağı ) Bölgesi ;Almanya Protestan Mezhebi Bölgesi

6-)Mysia Özerk Bölgesi ;Kütahya havalisi Suriye Ermenileri için

7-)Pontus Ortodoks Bölgesi;Ortodoks Rum Ağırlıklı Trabzon,Hopa,Sümela Manastırı Merkezli

8-)Batı ve Güneydoğu Kıyıları Özerk Bölgesi;Eski Anadolu Uygarlıkları ağırlıklı olarak

9-)Yukarı Fırat Özerk Uluslararası Su Kaynakları Bölgesi;Tüm Hıristiyan Dünyası için

10-)Lazistan Özerk Bölgesi;Hıristiyan Lazlar için Rize ve Artvin Bölgesi

11-)Kuzey Kürdistan Hıristiyan Bölgesi ;Diyarbakır,Siirt Bölgesi,Hıristiyan Kürtler için

TSR Ulusal Dayanışma Araştırma ve Bilgi Grubu bu hedef bölgelerinden hareketle bütün bu dini düşünceler incelendiğinde her ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında biraz veya yarısı kadar alanları hedef bölgeler olarak gördükleri ve bunlarla ilgili yeraltı çalışmaları ve din misyonerliği yaptıkları görüldüğüne dikkat çekti.

Aynı grup tarafından Güneydoğu'da Kürtçe dilinde İncil dağıtımları devam ettiği iddia edilirken, Hıristiyan Misyonerlerin yerel televizyonlara Hıristiyan propagandası içeren Kürtçe filmleri yayınlaması için paralar verildiği ileri sürüldü. Yapılan açıklamada Hıristiyan topluluklarının oyununa gelinmemesi için uyarıda bulunulurken; bölgenin insanına daha yakın olabilmek amacıyla kiliselerin araya girmesiyle yurtdışı vizelerde kolaylıkların sağlandığı iddia edildi.

Bu Hıristiyan topluluğunun asıl hedefinin 10 yılda 5 milyon Hıristiyan oluşturmak olduğu belirtilirken, yeni bir azınlık oluşturmak istediklerine dikkat çekildi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ALLAH(CC) BİRŞEY VERMEK İSTEMESEYDİ İSTEMEYİ VERMEZDİ..

DUA EDELİM ARKADAŞLAR...AMA ADABINA UYGUN OLARAK.. Allâh'ım, Sana sonsuz hamd ü senâlar; Habîbin Efendimiz Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e O'nun âl ve ashâbına gönülden salât ve selâmlar... Allâh'ım, benim Rabbim Sensin, Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın, ben Sen'in kulunum. Elimden geldiğince Sana verdiğim kulluk sözü üzerindeyim; işlediğim hata, günah ve kötülüklerden Sana sığınırım. Bana olan nimetlerini ve bu nimetlere karşı benim günah ve kusurlarımı itiraf ediyor, beni bağışlamanı diliyorum. Sen'den başka günahları bağışlayacak yoktur. Allâh'ım, dînim, dünyam, çoluk çocuğum ve malım içinde sağlık ve âfiyetle yaşamamı nasib eyle. Allâh'ım, vücuduma sağlık ver, Sen'in yolunda hizmet edeyim, kulağıma sağlık ver, hakikati işit...

ASLAN İLE TİLKİNİN HİKAYESİ......

TİLKİYİ AKILLI YAPAN, ASLANIN APTALLIĞI OLMASIN.. Ormanlar Kralı Aslan ve Kurnaz Tilkinin ibretli hikayesini tüyleriniz ürpererek okuyacaksınız..Ama ders çıkarırmısınız , orasını bilemem..İşte Hikayemizin başlangıç noktası.... Günlerden birgün, vahşi ormanların birinde, havanın puslu ve bir o kadar da ihtişamlı görüntüsü altında gezintiye çıkan bay TİLKİ, aç mı aç,susuz mu susuz, halsiz mi halsiz, bitkin mi bitkin bir şekilde şöyle düşünmüş.... --- Acaba karnımı doyuracak bir yemek bulabilir miyim? demiş..ve 50 mt.ileride yerde büyük bir et parçası görmüş.. Birden çok sevinmiş ve koşarak etin başına varmış.. Ama TİLKİ bu ya..hemen atlamamış etin üzerine...Ön ce bir kolaçan etmiş etin etrafını...Bakmış ki etin altında bir tuzak kurulu....Eti kaldırdığı an alttaki bomba patlayacak ve TİLKİ hayata gözlerini yumacak..TİLKİ uyanık ve zeki..ama diğer yanda aç ve sersefil vaziyette...Gözü hem gelende gidende hem de ette... Çekilmiş kenara ve beklemeye başlamış... Tam o sırada oradan ASLAN geç...
İDARECİ NASIL OLMALI??? Hz. Peygamber (s.a.v.) iki kişi bile olsak, birimizin yönetme sorumluluğunu üstlenmesini tavsiye etmiştir. Küçük büyük bütün toplumlar, bir yönetilen-yöneten, ast-üst hiyerarşisine dayanmak durumundadır. Toplumsal yapılanmada görev, yetki ve sorumlulukların zorunlu kıldığı farklı mevkiler vardır. Kaçınılmaz olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapacaktır. "Bu birileri niçin ben olmayayım" diye düşünebilir insan. Kendini bir makama daha layık görebilir, diğer insanlardan daha iyi hizmet vereceğini zannedebilir. Fakat , makam taleplerinin arkasında kendini başkalarından üstün görme, bencillik, takdir edilme duygularının, yahut çıkar sağlama, şöhret ve daha rahat yaşama niyetinin olması da mümkündür. Hatta kişi bu süflî duygu ve hesapların farkında bile değildir çoğu zaman. İşte bu yüzdendir ki, MAKAM SEVGİSİ denilen kalp illeti ince bir meseledir. Fıtrî bir duyguyu, mükemmelleşme arzusunu istismar eder. Masum görünür ama çok t...